29 Nisan 2013 Pazartesi

Konu Önemlidir!

Konu, önemlidir.

Her gün e-posta kutularımızdaki onlarca gereksiz e-postayı silmekle uğraşıyoruz. Alakalı ya da alakasız bir sürü şirket, kurum vb yerden gelen, yine alakalı ve alakasız resimler, sloganlar, metinler. Adeta beynimize hücum eden kelimeler, kelimeler, kelimeler...

Bu taarruza rağmen e-postaların çoğunda beni listenizden çıkarın seçeneğini işaretlemiyor, mesleki ilgi sebebiyle müsait vakitlerde içlerinden bir kaç tanesini seçerek incelemek istiyorum. Bunun için de, diğerlerini açmadan silme zahmetine katlanıyorum.

Açtıklarımda ise şuna bakıyorum. Bana ve benim gibi yüzbinlerce insana gönderilen bu metin ne söylemiş, nasıl söylemiş, kime söylemiş? Laf olsun posta dolsun kabilinden mi? " Ben var ya ben"  vakitlerinde kullanılacak havalı istatistiklerin içine sıkıştırmak için mi? Yoksa işini iyi bilen birinin emeğinin bir göstergesi mi?

Açılmadan silinecekler içinden sıyrılabilen o 1 ya da 2 e-posta, konu kısmı ile diğerlerinden ayrılıyor, "beni silme okunmaya değerim" diyor.
...
Evet
Konu önemlidir,
pazarlama içerikli bir e-postada hayati önem taşır.
Bu iş ile uğraşan herkesin ısrarla üzerinde durmasını gerektirir.

Peki, işi dijital pazarlama olmayan, kendi halinde bir çalışan için de durum aynı mıdır?

İşte, tam da burada çok daha stratejik bir noktaya oturur.

Bir kere mobbing kırıcıdır.

Sonra ince bir zekanın eseri olarak en ümitsiz anınızda bir zafer parıltısı verir gözlerinize.

Sizi çalışmak için motive eder.

İşlerinizi tam zamanında yapmanızı sağlar.

Ekip olma konusunda teşvik edicidir.

Nasıl mı?

Düşünün ki ciddi bir mobbinge maruz kalıyorsunuz. Mobbingci ablamız ya da abimiz size iş yaptırmamak için elinden ne geliyorsa ardına koymuyor. Görüşmek istiyorsunuz toplantıdayım dedirtiyor, cep telefonundan arıyorsunuz meşgule düşürüyor, son çare e-posta yazıyorsunuz, haftalarca bekliyorsunuz, cevap vermek neredee açmıyor bile... En kötüsü ona bir şekilde ulaşmak, bilgilendirmek ve onayını almak zorundasınız, aksi halde hiç bir aksiyon alamıyorsunuz.

İşte burada yeni nesil pazarlama stratejileri giriyor devreye. Bütün bunları e-postadaki bir konu satırında birleştiriyorsunuz.
  • Muhatabını tanı.
  • İlgi alanlarını belirle.
  • Buna göre konu başlığını belirle.
  • En uygun kelimeleri bul.
  • Kısa ve çarpıcı bir şekilde yaz.
Örnekler ve İç Sesler:


E-Posta I:

Kime (To): Seni gidi mobbingci seni
Konu (Subject): Genel Müdür'ün beklediği cevap hakkında!

-Okundu bilgisi geldi mi? 
-Geldi ya hemde ışık hızında. 
-Atan 1, karşılayan 0.
-Şimdi bir keyif kahvesi içilmez de ne yapılır?
--------------------------------------------------

E-Posta II:

Kime (To): Hey mobbingci, naber?
Konu (Subject): Üst yönetime gönderilecek bilgi, acil ve önemli!

-Ooooo, gönder butonuna basmamla okundu bilgisinin gelmesi bir oldu.
-Yoksa bunda da bir hinlik mi var? Adam bilgi işlemcileri ayarlayıp otomatik okundu gönderiyor olmasın?
-Yok canııım, benim müdürüm pek hassastır, iki eli kanda olsa açar.
-Bu günlerde havalar da pek güzel.
--------------------------------------------------

Evet evet, konu gerçekten önemlidir.

-Eeee açtırdın  açtırmasına da cevabını nasıl alacaksın?
-Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü!
-Hadi be sen de! Böyle şey olur mu canıııım, nerede yaşıyoruz?
-"Buzdan evimiz, tuzdan ekmeğimiz, şekerden aşkımız vardı, sonra ne oldu biliyor musun YAĞMUR YAĞDI."