“Kainattaki âhenge vakıf
olmakla kalmayıp o âhenge iştirak etmek isteyişimiz sanatsal yönelişimizin
temelini oluşturur. O âhenk içinde yok olma arzumuzla, o âhengin içinde var
olma niyetimiz bizi sanatla buluşturur.” Mustafa Kutlu
*
“Nâgehân
ol şâra vardım / Ol şârı yapılır gördüm
Ben dahi bile yapıldım / taş ü toprak âresinde.”
Hacı Bayram-ı Veli
*
Kainattaki âhengi farketme.
O âhengin içinde yok olma
iştiyakı duyma.
Talip olma iradesi.
Yol.
Yolcu.
Rehber.
Bir şâra varma, o şâr ile
birlikte yapılma.
*
Gelenekli sanatların yolunu
ne güzel tarif etmiş büyükler. Günümüz dünyasında böylesi bir yolculuğun kıymetinin
anlaşılması oldukça güç bir mesele. Bazıları için beyhûde bir uğraş olsa da
şükür ki bu yola sevdalanan bu yolda yürümeyi şeref bilenler de var.
Onlardan birisi de kıymetli
Hocam Sadreddin Özçimi.
Önden giden, yolu açan.
*
Hocamla ebrû sayesinde
tanıştık. Lütfetti, beni öğrenciliğe kabul etti, birlikte ebrûyu talime
başladık.
Yıllarını sanata vermiş ve
sanatla yaşayan bir derviş benim Hocam. Kelimenin tam anlamıyla bir hezarfen.
Kemal-i ciddiyetle ortaya
koyduğu muhteşem eserler O’nun ilkeli, tutarlı, rikkat ve tevazu dolu kişiliği
ile tam bir uyum içindedir. Bu yüzden tesiri de bu kadar yüksektir.
Ebrûlarında renkler, mûsikisinde
sesler kıyl ü kâlden kurtulmuş, kâinatın âhengine iştirak etmiştir.
*
Teknesi, meşki, öyle bir
seyirdir ki tadına doyum olmaz.
En güzel nağmeler doldurur
odayı, daha sonra renkler büyük bir olgunluk ve insicamla belirir teknenin
yüzünde. Menekşeler arz-ı endâm eder, muzip bir gülümsemeyle selamlar sizi.
Pembeler göz aydınlığı, turuncular gönül ferahlığı verir. Hârelenir kırmızı… Derin
bir hüzün, vakar ve zerafetle doğar lâleler. Laleler, yaprağının bir kıvrımı
onlarca yıla değen laleler!
Battallar ayrı bir dünyadır.
Sizi bu dünyadan alır ve varlığını bilmediğiniz hayal alemlerine götürür. Orada
sukûnet bulursunuz, orada yok olur ve yeniden var olursunuz.
Zarif çay sohbetleri eşlik
eder bu meşklere. Bazen güler, bazen ağlar, bazen susmayı talim edersiniz.
Sanatın “gerçek bir insan”da
hayat bulduğu bir dünyadır bu meşkler. Burada insanın sanatı nasıl
güzelleştirdiğine, sanatın da insanı nasıl zevk-i selim sahibi kıldığına şahit
olursunuz.
Aramayı talim edersiniz.
*
Hocam bize aramayı
öğretiyor,
aramayı talim ediyoruz,
İyiyi, güzeli, doğruyu,
insanın kendisini ve hakikati...
suyu hazırlarken
tekneyi her açtığımızda
serptiğimiz her damla boyada
lâlenin hâresinde
yaprağın her kıvrımında
renklerin suda raksedişinde
teknenin bu raksa zemin
veren vakarında
Hocamızın suya düşürdüğü her
nakşın hayranlığında
boyanın, suyun ve insanın “bir”
dengede “bir”leştiği anın heyecanında.
Konuşmayı unutup susmaya
sığınarak,
görünmeden,
edeble,
“garib bir yolcu ol” düsturunu önümüze alarak!
Hocamızın dizi dibinde.*Bu yazıyı 2015'te Hocamıza armağan olarak hazırlanan bir kitap için yazmıştım. Bir talihsizlik eseri kitabın basım sürecinde sanırım yayınevinde kayboldu ve kitapta yer alamadı. Geçenlerde bilgisayarda bir şey ararken buldum ve blogda yer alsın istedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz kaydedilmiştir, teşekkür ederiz.